Konunun uzmanları ise bu fay hattının yüksek kapasitede deprem üretecek enerjiye sahip olmadığını dile getirerek, yapı stokunun depreme uygun olması halinde hiçbir zarar meydana gelmeyeceğinin altını çiziyorlar. Konuyla ilgili gazetemizin sorularını cevaplayan, bölgenin deprem yapısını takip etmesiyle tanınan, İnönü Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Malatya İnşaat Mühendisleri Odası Başkan Yardımcısı, Vehbi Aluçlu gazetemize değerlendirmelerde bulundu. Aluçlu, yaptığı değerlendirmede bölgede, daha önce de ben zer depremler yaşandığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı. “ 18 Eylül tarihinde saat 09.54’te Malatya Hekimhan’da 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Benzer bir deprem aynı bölgede 9 Aralık 2015 tarihinde de yaşanmıştı. İlimizin bulunduğu konum ve jeolojik yapısında bakıldığında bu tür depremler Malatya’da her zaman olacak ve olmaya devam edecek. İlimiz konum olarak, Kuzey Anadolu fay hattı Malatya’nın kuzeyinden, Doğu Anadolu fay hattı Malatya’nın Güneyinden depremin yaşandığı Malatya fay hattı ilimizin batısından geçen bir fay hattı. Sürgüden başlayan bu fay hattı Doğanşehir Yazıhan Hekimhan’dan geçerek Tunceli’nin Ovacık fay hattı ile birleşen bir fay hattı. Bu fay hattında daha önce büyük depremler olmuştur. Tarih sürecine bakıldığında 10 bin yıl aralıklarla deprem meydana gelmiştir. Bu fay hattı 10 bin yıl geçtikten sonra 2 defa 7 büyüklüğünde deprem üretmiştir” şeklinde konuşarak depremin tarihi sürecini değerlendirdi.
Deprem Üretme Potansiyeli Yüksek Olmayan Fay Hatlarında Hareket Var
Aluçlu, aynı segmentte yer alan fay hattı ile ilgili olarak günümüze göre yaptığı değerlendirmede ise şu ifadeleri kullandı. “İlimizin aynı fay hattı özelinde, şu anki durumda Malatya’nın batısından geçen Malatya fayı dediğimiz bir fay 6 ve 6 buçuğu geçen bir deprem üretme enerjisine sahip değil. Çünkü burada çok fazla enerji birikmiyor. Bölgede zaman içerisinde meydana gelen 4- 4.5 büyüklüğündeki depremlerle bölgedeki enerjisini boşaltmış oluyor. Diğer yandan Malatya fay üzerindeki hareket buradaki, yani Hekimhan bölgesinde yer alan fay üzerindeki hareketle bir alakası yoktur. Yani oradaki fayı Malatya fayını güney’den dikine kesen bir fay hattı, Arap levhası dediğimiz Anadolu levhasına Güney Batıya doğru yılda iki buçuk santim ilerleten bir fay hattı bu. Kuzey hattı üzerinde iki buçuk santim Doğu Anadolu fayı üzerinde 1 santim ilerleten bir itmeye maruz bırakarak depremlerin oluşmasına sebebiyet veriyor. Meydana gelen depremin yer aldığı Malatya fay hattı bu iki istikameti dik doğrultuda bir olduğu için o yüzden oradaki enerji birikmesi daha uzun yıllar alıyor 10 bin yıl kadar sürüyor. Bu nedenle, bu fayın büyük deprem üretme potansiyeli yoktur.
Asıl Bizim Korkmamız Gereken Fay Doğu Anadolu Fayı
Oysa bizim Doğu Anadolu ile Kuzey Anadolu Fay Hattı yaklaşık 200-250 yılda bir büyük deprem üretme potansiyeline sahip. Asıl bizim korkmamız gereken Doğu Anadolu fay hattı yani Bingöl Karlıova dan başlayarak Doğu segmentinin , Pütürge bölgesinde enerjisi boşaldı. Şimdi Erkenek segmentine geçtik. Erkenek segmenti en son 1875’te ve Pazarcık segmenti 1513 yılında kırılmış. Bu her iki fayın her an deprem üretme potansiyeline sahip bir olduğunu biliyoruz.Bu fay hattının Sincik Çelikhan, Pazarcık, Gölbaşı ve Türkoğlu hattı üzerinde 7.4 ya da 7.2 büyüklüğünde deprem üretmesi beklentilerimiz arasında yer alıyor.
Bu bölgede daha çok endişeliyiz
Şu anda Pütürge segmentindeki enerji tükendi. Erkenek segmenti dediğimiz segmente stres yüklendi. Buradaki biriken stres zaman içerisinde tek seferde kırılsa 7.4, Gölbaşı’na kalan olan fay hattı bir seferde kırılırsa 7.4, 2-3 defa da kırılırsa 7-7.2 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip bir fay. Asıl bizim korkmamız gereken fay bu fay. Hekimhan da olan Malatya fay üzerinde olan depremler şu an itibarıyla Malatya’daki yapısı dokuna çok büyük zarar verecek bir tek de deprem üretmeyecektir.”
Kerpiç Yapılara Zarar verdi
Bölgede son yıllarda meydana gelen depremleri de değerlendiren Aluçlu, “1986 yılında sürgü ve Doğanşehir’de deprem meydana geldi. Bu depremler 3 ay artçı depremlerle sürdü. Bu depremler bölgedeki toprak ve kerpiç yapılara zarar verdi. Ancak o bölgedeki normal betonarme evler ve herhangi bir zarar vermedi. Bu tür depremler de bölgedeki Yapı stok ile alakalı zarar vermektedir. Ancak yine bahsettiğimiz gibi bu tür depremler ve bölgedeki enerji yükünü boşaltması açısından bölgenin yükünü hafifletmesi nedeniyle de dikkat çekmektedir. 1513’te kırılmış yaklaşık 500 yıldır bekleyen bir fay var. Bu fay deprem üretme periyodunu aşmış durumda. Dolayısıyla bizim konuşmamız gereken fay Sincik ten başlayarak Çelikhan, Erkenek, Gölbaşı, Türkoğlu yayında Doğanşehir Yazıhan Hekimhan Tunceli Ovacık fayını çok dikkate alamayız Çünkü bu fay hattı ancak 10 bin yılda bir büyük deprem üretebiliyor.” Diyerek belgedeki vatandaşların endişeye kapılmamalarını ancak yine de yapı stoklarını deprem yönetmeliğine uygun olarak yapılması gerektiğini kaydetti.
>>>> A.Vahap Kaygusuz (Özel Haber)

