Nöbetçi Eczaneler
Vizyonel Projeleriyle Battalgazi’nin dar makastan kurtulmasını planlayan ve kısa sürede büyük adımlar atmaya çalışan bir Başkan gördük… ‘Siyasi hayatımın biteceğini bilsem yine de bu projeyi yapacağım’ çıkışıyla çevreyolu altında kentsel dönüşüm çalışmaları için gözünü karartan Osman Güder ile kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Battalgazi İlçesindeki vatandaşların ortak fikirle seçtiği Belediye Başkanları, genelde açık ara farkla Başkanlığa geliyor. İlçedeki vatandaşların sizlere karşı teveccühü nedir?
Battalgazi’deki hemşerilerimiz bizleri seçerken, herhalde sevdiğinden dolayı getirdi. Malatya’da nüfusu 305 bin gibi bir yerde yüzde 70.46 ile seçilmek, herhalde bu millet sizi sevdiğini gösteriyor. Türkiye’de 300 ile 350 bin arasına ilk belediyeyiz. Malatya’da ilçeler içerisinde birinciyiz. Bu halkın teveccühü vardır diye düşünüyorum. İnşallah umudum ve tek arzum bu halkın teveccühüne layık olmak. Nasip kısmet oluruz olmayız ayrı bir olay yani bir daha olursak şayet, İnşallah 71 olur ki ve olursa da bu da bizim görevimizi yaptığımız anlamına gelir. Yarın sokakta gezdiğimizde insanlar bize teveccüh gösterirse, sevgi ile sempati ile bir Belediye Başkanı olarak değil de, bir birey olarak bu sevgiyi sempati oluştursak, bence bizim için en büyük hizmet o olur.
Belediye Başkanlığı yapma fikri nereden geldi. Yani bir İlçenin sorunlarıyla uğraşmak ve o sorunları gidermek çok yorucu bir iş. Sizler bu enerjiyi nereden alıyorsunuz?
Bu hizmeti yaparken hem maddi karşılığını alıyorsunuz yeterlidir yada değildir o ayrı bir olaydır. Ama diğer tarafta dua alıyorsunuz. Biz öncelikle gönüllere talibiz. Dua olmazları oldurur. Garip gureba için yapacağınız en küçük bir çalışma Rabbim katında çok ama çok değerli olabilir. İnancımız gereği halka hizmet Hak’ka hizmettir. Doğup büyüdüğümüz bu topraklara yapacağımız her katkı bizim için ibadettir. Yaşlısına gencine, kadınından, erkeğine tüm toplum kesimlerini kucaklamak bizim öncelikli görevlerimiz arasındadır. Gerekirse uykusuz kalacağız ama çalışmalarımıza 7 gün 24 saat esaslı ara vermeden çalışacağız. Yapacağımız çok işimiz var. Vatandaşımızın bize gösterdiği teveccühe karşılık bizim yapacağımız tek şey vardır o da çalışmaktır.
Şimdi gelip bir mahallenin yolunu yaparken oradaki Hüseyin Amcanın, Abuzer amcanın, Mehmet amcanın ‘Allah razı olsun’ demesi, oradaki kadınların size dua etmesi her şeye değer. Bir oyun parkı açıyorsanız oradaki çocuk o oyuncak parkında sallanıp, size o tebessümle o muhabbeti o sevgiyi beslemesi bence her şeyden güzel. Bunları gördük, taşlardan gelirken oradaki adamın su sıkıntısını gördük, yol sıkıntısını gördük. İnsanların işlerini çözdüğünde o insanlarda oluşan mutluluğu gördüğünüzde hakikaten Siz de mutlu oluyorsunuz, siz de zevk alıyorsunuz. Bu gördüğünüz şeyler bir şeyler yapmaya sizi itiyor.
Hakikaten belediye başkanlığına aday adayı veyahut da aday olduğumuzda çok sıkıntılı bir iş olduğunu, yani toplumun her kesimi ile muhatap olduğunuzu, toplumun her sorunu ile muhatap olacağınızı biliyorsunuz. Sizin bugün suyunuz akmıyorsa onunla muhatabız, kanalizasyon çekmiyorsa onunla muhatabız, yolunuzda problem varsa muhatabımız, arabanız geç geliyorsa muhatabız, Efendim komşunun çalısı yola girmişse, Siz yolu kullanamıyorsanız da her şeyle muhatabız. Dolayısıyla hizmet aşkı olunca bunca sorunun üstesinden gelebiliyorsunuz.
Taşradan gelen bir belediye başkanısınız. Taşradan gelmeniz sizler için bir artı mıdır? Hizmet konusunda vatandaşı tanımanızı sağlıyor mu?
Aile olarak taşradan yetişmiş gariban bir ailenin çocuğuyuz. İşte süre bazen süreç kısmet nasip sizi bazı yerlere yönlendiriyor. Hep hayatım boyunca şunu düşündüm. Toplumuma daha fazla nasıl katkı sunabilirim? Bireysel düşünmedim yani üniversitede beni tanıyanlar da bilir. Parti içerisindeki süreçte 20 yıl boyunca çalışmış olduğumuz arkadaşlar da bilir. Hep toplumsal düşündüm. Yani STK’ların içerisinde sürekli olduk koşturduk. Toplum için bir şey yaptığımızda ve yapmış olduğumuz şey toplumun menfaatine olduğunda, ben de toplumun bir bireyi olarak o menfaatten faydalanacağıma inandım. Bunu yaparken de tabi söylediğim gibi yani 20 yıl siyasetin içerisinde olmanız sürekli insanların ihtiyaçlarına, taleplerine koşmamız gerekiyordu. İlçe Başkanısınız İl başkan yardımcısı ve il yönetimindesiniz. İnsanlar hep sizden talepte bulunuyorlar. Dolayısıyla imkanlarımız ölçüsünde bu insanların taleplerini karşılamaya çalışıyorsunuz.
Yaptığınız projelerde zaman zaman sert çıkışlarınız oluyor. Kentsel dönüşüm ile ilgili ‘Siyasi hayatımın biteceğini bilsem yine de bu projeyi yapacağım’ ifadelerinizi hatırlıyoruz. Projelerinizde önünüze bir engel çıkarsa tepkiniz ne olurdu?
Evet biz doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz yani biz hizmet etmek için buradayız. Siyasi ikbal için burada oturmuyoruz. Doğru olan bir şey varsa bu hepimizin doğrusudur. Yanlışsa bu hepimizin yanlışıdır. Belediye Başkanı olarak benim yapmış olduğum yanlış sadece beni bağlanmayacak, hepimizi bağlayacak hepinizi etkileyecek. Yapmış olduğum doğru da hepimizi etkileyecek. O yüzden siyasi İkbal peşinde koşmadığınızda, Parti çalışmaları yaparken de zaman zaman sivri çıkışlarım olmuştur. Doğru bildiğimiz yolda yürümeye devam edeceğiz, bu neye mal olursa olsun. Kimseyi kırmadan dökmeden doğru bildiğimizi yapacağız. Daha yaşanabilir bir kent oluşturmak için önümüzdeki tüm engelleri aşacak azim ve kararlılığımız var. Sorunları çözerken kişisel menfaatleri değil tüm kamunun hakkını korumak için çalışacağız. Bunu yaparken gerekirse ev ev mahalle mahalle gezerek bu çalışmalarımızı neden yapmak istediğimizi anlatacağız. Az önce de ifade ettiğim gibi halka yapacağımız hizmetlerimizi Hak’ka yapacakmış gibi bir ibadet aşkıyla yapacağız. Sorunlar zamanla büyümüş ve bu hale gelmiş. Bizim görevimiz sorunlara neşter vurarak hizmet üretmektir.
>> Nihal Ağca – Ebubekir Atilla > HAFTANIN RÖPORTAJI