Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ağbaba Sordu,”Yeraltı Barajları Ne Oldu?”

Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) öncülüğünde yürütülen projeyle 2022 yılına kadar Malatya’ya 14 yeraltı Barajının yapılacağı müjdesi 2020 yılında verilmişti. Yeraltı Barajlarının yapılacağı müjdesinin üzerinden 2 yıl geçti ve sadece 2 projenin tamamlandığı duyuruldu. Yeraltı Barajlarının yapılma sürecinde gecikmenin nedenini soran Milletvekili Ağbaba,” Malatya’da DSİ projeleri yılan hikayesine döndü. 2022 yılında yapılması planlanan Yeraltı Barajı sözü vardı. Bu projelere ne oldu?” dedi

Tarım ve Orman Bakanlığı

5 Ocak 2020 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin duyurduğu 14 Yeraltı Barajlarının 2022’de faaliyete gireceği belirtilmişti. Projenin duyurulmasının üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen Malatya’da sadece 2 Proje tamamlanmış oldu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, DSİ tarafından Malatya’da yürütülen projeleri gazetemize değerlendirdi.
İlk olarak Yeraltı Barajlarının neden durdurulduğunu soran Ağbaba,” Malatya’da gölet projeleri yılan hikayesine döndü. İlk Milletvekili olduğum günden beri Malatya’nın bir tarım kenti olduğunu, bu nedenle de mutlaka sulama amaçlı göletlerin yapılması gerektiğini ifade ediyorum. Türkiye genelinde 1000 günde 1000 gölet projesi adı altında bir proje vardı. Malatya’ya 5 gölet yapılacaktı. Malatya’da Çınar Göleti, Doğanşehir’de Erkenek Göleti gibi göletler vardı. Bunlar da hala tamamlanabilmiş değil. Bırakın yapılmasını yapılanlar bile şu anda çalışmıyor. Geçen sene Erkenek ve Söğüt Göletini gündeme getirdik. Yapılan göletler de çalışabilir durumda değil. Bunları da takip ediyoruz. Bunun haricinde 14 tane Yeraltı Barajı Projesi vardı. Bu projelerin ne süreçte olduğu dahi bilinmiyor. Artık tasarruf tedbirlerinden midir yoksa başka bir şeyden midir bilmiyorum ama projelerde aksama var.” dedi.
Projelerin uzun süreli olmasına şantiye bekçilerinin emekli olmasını örnek gösteren Ağbaba, ”Ayrıca Malatya’nın yılan hikâyesine dönen bir Yoncalı Barajı var. 3 tane bekçi emekli olmuş bir Göletimiz var. 1994’ten yılından bu yana 28 yıldan beri bitmeyen, gelen bekçiyi emekli eden bitmeyen bir gölet var. Sayın vali de bu işleri takip ediyor. Bizler de bizde de takip ediyoruz. Malatya hala tarımda sulama suyu problemini çözebilmiş değil. Hem göletlerin yapılması lazım, hem de kapalı sisteme geçilmesi lazım. “ diye konuştu.
Malatya’da sulama suyu noktasında yaşanan problemleri anımsatan Ağbaba, ”2011’den bu yana sulama anlamında çok değişen, ileri giden bir şey yok. Hala Battalgazi’nin önemli bir kısmı kanalizasyon suyu ile arazi sulamaya devam ediyor. Tek olumlu gelişme İkinci Organize Sanayi bölgesinden gelen kirli suların Dilek ve yöresine artık gelmemesi. Onun dışında sulama konusunda maalesef başka bir şey yok. Konuyu DSİ’den takip ediyoruz, hem meclisten takip ediyoruz. Tasarruf tedbirleri mi diyelim, Malatya’nın sahipsizliği mi diyelim.” İfadelerine yer verdi.
Tarıma dayalı uygulanan politikaları değerlendiren Ağbaba, ”Türkiye’deki tarımla ilgili projemiz, üretimin artırılması, tarımın desteklenmesi yönünde değil. Tarım maalesef uzunca yıllardan beri ülkenin üzerine yük gibi gösterildi. Maalesef artık Köylü Şehirli oldu. Maalesef köylü üretimi yapmıyor, geliyor asgari ücretle iş arıyor. Burada yapılması gereken şey şudur. Türkiye tarımı ithalata dayalı. Komşunun komşuya saman satması ayıp iken, şimdi insanlar saman bulamıyor. Türkiye maalesef 200’ün üzerinde ürünü 100’ün üzerinde ülkeden ithal eder duruma geldi. Hayvancılık ve aynı şekilde. Hayvan sayısı 1980’lerin neredeyse yarısına inmiş durumda. Ülkenin nüfusu 40 milyondu. Şimdi 84 milyon oldu. Ama tarımsal anlamda hem büyükbaşta, hem küçükbaşta neredeyse sayısal olarak yarıya inmiş durumdadır. Bu nedenle yapılması gereken şey, dünyada örnekleri var. Tarıma destek vereceksin. Biz 2015-2018 seçimlerinde diyoruz ki, çiftçinin tarımda kullandığı mazottan, ÖTV vergisinin kaldırılması gerekir. Göreceksiniz biz bunu yapacağız. Çiftçinin kullandığı akaryakıttan vergiyi kaldıracağız. Gübre gibi ilaç gibi konularda da hayvansal ürünlere yeni destekler vereceğiz. Maalesef çiftçi iyi durumda değil. Çiftçi diyor ki bir hayvanı beslemek için, bir hayvan bir hayvanı yiyor diyor. Yani bir hayvana doyurabilmek için diğer hayvanı satmak, kesmek zorunda kalıyor. Maalesef hayvanı doyurmak insanı duymaktan daha pahalı duruma gelmiştir. Türkiye’nin Arjantin’den Sırbistan’dan ithal edeceği eti, kendi topraklarından elde etmesi gerekir. Ayrıca bugün Rusya- Ukrayna Savaşı’nda tahıl sıkıntısı yaşanıyor. Dışardan toprak aranacağına gelsinler Malatya’da Urfa’da Diyarbakır’da Mardin’de Konya’da Türkiye’nin her yanında ekilecek topraklarımız var. Çiftçimiz var. Tek yapılması gereken şey Türkiye destek olacak. Topraklarımızda tekrar üretimi artırmak. Ürünün olmadığı hiçbir yerde yaşanılmaz. Tarım bizim açımızdan stratejik üründür. Böyle bakmak lazım.” Sözlerini kullandı.